Oyun Terapisi
‘Çocukların dili oyundur’ diyerek başlamak istiyorum. Biz yetişkinler bir nebzede olsa konuşarak iletişim kuruyor ve problemlerimizi bu yolla çözmeyi hedefliyor ve çoğu zaman otomatikman çocukların da bunu yapmasını bekliyoruz.
Çocuklar bazen sorunların içinden çıkamadığı zamanlar olur. Bunlar çocuğun hayatındaki önemli travmalar olarak saydığımız hastane-ameliyat-kaza vb. geçmişi, ebeveyn boşanması, bir sevdiğinin ölümü ya da taşınma travması da olabilir, bunların yanısıra kaygı, öfke, depresyon, dikkat eksikliği, sosyal uyum becerilerinde zorluk, akademik gelişim ve öğrenmede zorluk gibi davranış problemlerine neden olan alanlar da olabilir. Bu gibi zamanlarda, genellikle 3-12 yaş arasında değişen çocuklara yardım etme zamanı gelmiştir. Oyun terapisi tam da burada devreye girer ve çocuğun ‘görülmesini’ sağlar. Terapist ve çocuğun arasında özel zaman geçirme hissiyle çocuğa güvenli bir ortam yaratılır. Çocuk istediği bir çok şekilde özel oyun odasında 45 dakika oynar, en iyi bildiği problem çözme becerisi olan oyunu kullanır ve terapisti tarafından özel tekniklerle takip edilir. Daha açık bir şekilde ifade edecek olursak, çocuklar yaşadıkları olumlu ya da olumsuz her deneyimi ve duyguyu oyun içinde açık bir şekilde ifade etme olanağı bulduğunda, kendi sorunlarını kendi yollarıyla çözebilme becerisi geliştirirler. Gerçek dünyada çözemedikleri duygu, düşünce ya da davranışları oyunda ele alırlar. Bu anlamda oyun terapisinde, terapistin görevi çocuğun duygusal süreçlerine yargısız bir şekilde eşlik ederek, koşulsuz kabul ve güven sağlamaktır.
Çocuk kurduğu oyunda metaforlar ve hikayeler üzerinden kendi hikayesini şifalandırır Terapi, aile ve okul işbirliğiyle devam eder ve her çocuğun kendine özgü olduğu bilinciyle sonuca değil sürece odaklanarak devam etmek gerektiğini düşünmek önemlidir. Oyun terapisi, çocukta davranış değişikliği ile beraber sosyal ve duygusal anlamda gelişim ve genel iyi oluş halini de destekler.
Yetişkin gözlüğünden oyuna bakıldığında, oyun tekrarlardan ve anlamsız dizilerden oluşuyor gibi gözükebilir ancak çocuklar için oyun; gerçek dünyanın bir yansımasıdır. Doğumundan itibaren gerçek dünyada var olmaya çalışan çocuk, oyun yoluyla yarattığı dünyada, problem çözme, duyguları düzenleme, sıra bekleme gibi pek çok sosyal, duygusal ve bilişsel beceriyi pratik eder. Bir bilim insanı gibi, deneme – yanılma yoluyla gerçek dünyadaki deneyimlerini “oyun içinde” tekrar ederek anlamlandırmaya çalışır. Bu sebeple oyun, gelişimsel anlamda öğretici ve pekiştiricidir.
Oyun aynı zamanda çocuğun iç dünyasının da bir yansımasıdır. Oyun yoluyla tekrar ettikleri deneyimlerde yaşadıkları duyguları ve düşünceleri de ifade etme imkanı bulurlar. Oyunun iyileştirici ve güçlendirici tarafı buradan gelir.
Sıkça Sorulan Sorular
Oyun terapisi hangi çocuklara yapılır?
Oyun terapisi 2-11 yaş aralığındaki çocuklara uygulanabilir. Çocuklar genellikle 2-2.5 yaşlarında sembolik oyun (-mış gibi oyunlar, örneğin evcilik, doktorculuk gibi) oynamaya başlarlar. Oyun terapisi de çocukların sembolik oyun oynamaya başlamasıyla birlikte uygulanabilir.
Oyun terapisi çocuğun yaşadığı pek çok duygusal ve davranışsal problem için çözüm sunabilir. Özellikle kaygı, korku, aşırı çekingenlik, içe kapanıklık, saldırgan davranışlar, kardeş kıskançlığı, sosyal uyum sorunları, uyku, yemek ve tuvalet alışkanlığı sorunları, boşanma, evlat edinme, yas, kayıp ve travma süreci geçiren çocuklar için uygundur.
Oyun terapisi çocukta davranış değişikliği ile beraber sosyal ve duygusal anlamda gelişim ve genel iyi oluş halini de destekler.
Oyun terapisi kaç seans sürer?
Oyun terapisi süreci çocuğun yaşadığı soruna ve geçmiş ile bugün yaşadığı deneyimlere bağlıdır. Oyun terapisi genellikle haftada bir ya da iki kez olmak üzere düzenli şekilde devam ettiğinde 16-20 seans arası sürmektedir. Bu süreci çocuğun gelişimsel dönemi ve terapinin gidişatı da etkilemektedir.
Oyun terapisi nasıl yapılır?
Çocuklar iç dünyalarını oyun ve oyuncaklar aracılığıyla ortaya koyarlar. Çocuk merkezli oyun terapisinin amacı çocukların iç dünyalarını oyun yoluyla anlamak, duygu ve isteklerini oyun yoluyla açık bir şekilde ifade edebilecekleri güvenli bir ortam yaratmaktır. Çocuklar yaşadıkları deneyim ve duyguları açık bir şekilde ifade etme olanağı bulduğunda sağlıklı olarak gelişim gösterir ve kendi sorunlarını kendi yollarıyla çözebilme becerilerini geliştirirler. Bu anlamda terapisnin görevi oyun yoluyla çocuğun duygusal süreçlerine eşlik etmektir.
Materyalleri nelerdir?
Oyun terapisinde oda ve oyuncaklar özel olarak seçilmiştir. Oyuncakların ve materyallerin her biri birbirinden farklı anlamlar
taşır ve oyunda çocuğun günlük hayatta ifade etmekte zorlandığı duyguları özgürce ifade edebilmesine aracı olur. Çocuk kurduğu oyunda metaforlar ve
hikayeler üzerinden kendi hikayesini şifalandırır.
Oyun terapisinin çocuklar üzerindeki etkileri nedir?
1) Davranışları ve davranışlarının sonuçları anlamında daha sorumluluk sahibi olmaya başlarlar ve kendilerine yeni etkili stratejiler belirlerler.
2) Problemlerine yeni ve yaratıcı çözümler üretirler.
3)Kendini ve başkalarını kabul etmek ve saygı duymak konusunda kendilerini geliştirirler.
4) Duygularını deneyimlemeyi ve dışa vurmayı öğrenirler.
5) Diğerlerinin duygu ve düşüncelerine saygı duymayı ve empatiyi öğrenirler.
6) Yeni sosyal beceriler ve aileleriyle ilişki kurma becerilerini geliştirirler.
7) Kendilerine ve yeteneklerine olan güvenlerini & özgüvenlerini geliştirirler.